Her Dungeons and Dragons severin göz bebeği Larian Studios’un yepyeni eseri Baldur’s Gate 3 nihayet bizlerle buluştu ve ben de gözü yollarda kalan herkes gibi oyuna resmen balıklama daldım. Oynadım da oynadım, oynadım da oynadım, resmen suyunu çıkarana kadar uğraştım ancak susuzluğum dindi mi derseniz; tabii ki hayır! Onun için bir süre daha durup oyunun tam sürümünü beklememiz gerekecek! Ancak bu süreçte neler deneyimledim? İşte bu konuyu sizlere anlatmak ve 249 TL bu oyuna verilir mi sorusuna bir cevap bulmak için karşınızdayım.
Öncelikle oyuna giriş yaptığımızda her RPG’nin vazgeçilmezi olan karakter yaratma ekranı ile karşılaşıyoruz. Bu noktada şunu diyebilirim ki; gerçekten aşırı detaylı bir karakter yaratma ekranı bekliyordum. Bu konuda Larian beni hayal kırıklığına uğrattı. Tabii ki ilerleyen güncellemelerle daha detaylı bir yaratma ekranıyla karşılaşacağımıza inanıyorum, ancak bana yaşattığı duyguyu da söylemesem olmazdı. En basitinden Ability Score’ları neden ben dağıtamıyorum diye haykırdım be Larian! Beni neden senin seçimlerine mecbur bırakıyorsun?
Şimdilik ırk olarak; Human, Tiefling, Dwarf, Elf, Half-Elf, Drow, Githyanki, ve Halfling ana ırklarımız ve alt ırklarla beraber toplamda 16 farklı ırk sunulmuş durumda. Sınıf olarak ise Fighter, Ranger, Warlock, Wizard, Rogue ve Cleric ve yine alt sınıfları mevcut. İlerleyen güncellemelerle yine çeşitliliğin artacağına eminim.
Oyunun Öyküsü
Oyunun öyküsüne de kısaca şöyle bakalım. Mind-Flayer’ları bilir misiniz sevgili okurlar? (Stranger Things severler şu köşede toplanalım!) Eğer biliyorsanız bu Mind-Flayer’ların ne kadar pislik olduklarını da bilirsiniz. Diğer ırklardan kişileri kaçırır, daha sonra ise gözlerinden bir kurtçuk yollayarak, kuluçka misali kullanıp yeni Mind-Flayer’ler yaratırlar. (Böyle de anlatınca insanda Alien çağrışımı yapmadı değil; ama onu başka zaman konuşuruz.)
Oyunun açılış sinematiğinde de bu kurtçuklardan biri ile karşılaşıp, kendisine bir merhaba diyoruz. Bu sinematiği aşırı başarılı bulduğumu da belirtmeden geçmeyelim. Böylelikle bir kuluçka olarak başlayan hayatımızda görüyoruz ki bir Mind-Flayer gemisi içerisindeyiz. Kendisine başka kuluçkalar arayan sevgili Mind-Flayer, bir anda Githyanki’lerin saldırısına uğruyor ve kaçma manevrası yaparken kendisini Avernus’ta buluyor. Bilmeyenler için burasının Forgotten Realms’daki Cehennem olduğunu söyleyebilirim.
Oynanış
Bu noktada oynanışa geçiyoruz. Oynanış olarak D&D’nin D20 zar sisteminin oldukça başarılı bir şekilde oyuna entegre edildiğini söylemek gerekiyor. İzometrik kamera açısıyla oynadığımız oyunumuzda tur bazlı dövüş mekaniği seçilmiş. Ben şahsi olarak ilk iki oyundakinin aksine bu sistemin çok daha başarılı olduğunu düşünenlerdenim. D20 zar atışlarınız oyunda kazanmanızda oldukça büyük bir etkiye sahip, ki bir D&D oyuncusu olarak bunu da yine çok beğendiğimi söylemesem ayıp olurdu.
Ve grafikler. Bu konuda da Larian’ın oldukça güzel iş çıkardığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Sizlerin de memnun kalacağına son derece eminim. Yine aynı şekilde büyü efektleri de oldukça göz dolduruyor. Oldukça beğeneceksiniz.
Bir diğer konu ise oyunun yapay zekasını aşırı başarılı bulduğumu da belirtmem gerekiyor. Oldukça zekice stratejiler kuran düşmanlar beni oldukça zorladı. Zorlayıcı yapay zekayı sevenlerdenseniz bu konuyu da seveceğinize şüphe yok.
Son olarak da herkesin merakla beklediği Underdark’ın erken erişimde mevcut olduğunun müjdesini vereyim. Erken erişimde oyunu almak için bir başka sebep de bu.
Oyunun Eksileri
“E peki her şey güzel de kötü bir şey yok mu?” dediğinizi duyar gibiyim. Olmaz olur mu, tabii ki var! Her erken erişim oyununun olmazsa olmazı çökme sorunları ve buglar Baldur’s Gate 3’te de bolca bulunuyor. Tabii ki oyun erken erişimden çıktıktan sonra bu sorunların hiçbirisi kalmayacak; ancak yine de şu halleriyle oldukça canınızı sıkabiliyorlar. Bunlara ek olarak da sınırlı karakter özelleştirme ekranını ve oyun içerisinde seviye almaya başladığınızda bir türlü 5. seviye olamamanızı diğer can sıkıcı detaylar olarak verebilirim. Evet, ilginçtir ki 4. seviyeye ulaştığınızda maksimuma ulaşmış oluyorsunuz.
Tüm bunlara rağmen oyun 249 TL fiyat etiketinin hakkını veriyor diyebilirim. Hele de benim gibi sıkı bir D&D hayranı iseniz asla kaçırmak istemeyeceğiniz bir oyun duruyor karşınızda. Hele de oyun tam sürüm olarak yayınlandığında fiyat etiketinin ne olacağını bilmediğimiz için pişman olmaktansa şimdiden almanın faydası olacağını düşünüyorum.
Ancak yine de D&D evreni çok umurumda değil, sıra tabanlı dövüş sistemi bana göre değil, D20 sistemi mi o da ne diyenlerdenseniz; arkanızı dönün ve sessizce uzaklaşın diyorum bu oyundan. Sağlıcakla kalın, görüşmek üzere.