Key & Peele şovuyla tanımaya başladığımız, ardından 2017 yapımı Get Out‘la adından sıkça söz ettirip 2019’da çektiği Us ile artık adını sıkça andığımız yönetmen Jordan Peele‘nin, kadrosunda Keke Palmer ve Daniel Kaluuya gibi oyuncuları barındıran yeni filmi Nope, geçtiğimiz günlerde Avrupa’da vizyona girdi. Get Out ve Us’tan sonra merakla beklenen yönetmenin yeni filmini sizler için izledik ve incelemesiyle de karşınıza çıktık. İşte Nope ile ilgili bazı detaylar ve filme dair yorumlarımız.
İlk yönetmenlik deneyimini Get Out ile yaşayıp hem Akademi Ödülleri’nde hem de birçok farklı yerde adından övgüyle ve büyük bir beğeniyle bahsettiren Jordan Peele, ırkçılığa getirdiği yeni bakış açısıyla izleyenleri büyülemeyi başarmıştı. 2019’da çıkan ve yine benzer bir konuya bu sefer çok başka bir yerden yaklaşan Peele, Get Out’ta birlikte çalıştığı Daniel Kaluuya‘yı başrolüne alarak sinema tarihinin ve şov dünyasının perdeleri arasında geziniyor Nope’ta.
Fragmandan da görülebileceği üzere dünya tarihindeki ilk “motion picture” görüntüyü elde etmiş kişilerin çektiği atın ve at sürücüsünün ailesinden gelen OJ ve kardeşi Emerald’ın at çiftliklerinde fark ettikleri garip olayları ele almalarıyla hikaye başlıyor. Hikayenin “düğüm” bölümünden “çözüm” bölümüne geçerkenki gerilim temposunu ve gizem odağını hem yönetmenin hem de filmin kurgucusu Nicholas Monsour‘un büyük emekleri ve çabalarıyla kurulduğunu anlayabilmek son derece mümkün.
OJ ve Emerald karakterlerinin “gizem”e bakış açılarının farklılıkları ve olaylara yaklaşımları da aynı derece bir başarıyla filme aktarılmış. Üstelik The Walking Dead dizisinden Glenn rolüyle tanıdığımız Steven Yeun‘un karakterinin filme katkıları da bir o kadar değerli. Adeta hikayenin ikinci bir arka planını gördüğümüz karakterin bir Şempanze Şov’unda küçük yaşlarda yaşadıklarını anlatan bölümü ve bu bölümün karakterin sonraki gelişimi için oluşturduğu temel oldukça sağlamdı. Nolan’ın filmlerinden sıkça görmeye alışık olduğumuz görüntü yönetmeni Hoyte van Hoytema‘nın müthiş sinematografisi eşliğinde gerim gerim geren “Şempanze Şov” sekansı, filmin en çarpıcı bölümlerinden birini de oluşturuyor.
Büyük çoğunluğu bir at çiftliğinde geçen filmin mekanı kullanış biçimi de bir hayli takdire şayan. Uçsuz bucaksız gibi görünen, aslında pek de kimsenin uğramadığı bu arazilerde ve “şov” dünyasında, karakterlerin filmdeki gizemle başa çıkma biçimlerini, denemelerini ve yanılmalarını izlemek sizi filme her geçen dakika daha da bağlıyor. (Nitekim ben film bittiğinde sürenin nasıl geçtiğini dahi anlamadım).
Birçok farklı yönden okunabilecek filmin en çarpıcı durduğu noktalardan birisi de film tarihine yaptığı referanslar ve saygı duruşları. Filmde işlenen dijital ve monolog kamera arasındaki farkın olayı çözmelerinde yarattığı etkiden bile ne kadar küçük detaylarla iyi bir gizem-gerilim filmi oluşturduklarını görmek ve anlamak mümkün.
Ayrıca filmin ses tasarımının da bir o kadar titiz yapıldığını işitmek ve görmek sevindiriyor. En vurucu yanlarından birinin soundtrack’i olduğunu düşündüğüm Us filmindeki gibi bir etki hissedemesem de müzikler de gayet filme uyumluydu.
Filmle ilgili tek takıldığım nokta ise hikayesini çeşitlendirirken arada bir gözümüze çarpan ufak anlamsızlıklar ve soru işaretleri. Onun dışında gerek sinematografisi gerekse de bir o kadar başarılı kurgusuyla yılın öne çıkan işleri arasında adından söz ettireceğini gösteriyor bizlere. Çıtayı her filminde bir adım daha yukarı koyan Jordan Peele’nin Nope’u, gizem ve yer yer gerilim unsurlarından hoşlanan sinema izleyicisini tatmin edecek unsurlara fazlasıyla sahip. Ben filmi mutlaka sinemalarda izlemenizi öneriyorum.
Filme puanımız: 8.5/10
FSD’yi Desteklemek İçin:
► INSTAGRAM
► DISCORD
► TWITCH
► TWITTER
► FACEBOOK
► BYNOGAME BAĞIŞ LİNK
► FSD tİSHO SATIŞ MAĞAZASI