(Yazıyı hazırlayan Ozan Chasan‘a teşekkür ederiz!)
Kim lise yıllarında bir kız için kavga etmemiştir ki? Tam yeni bir ilişkiye başlamışken karşı tarafın eski sevgilisi birden başınıza bela oluverir. Zor bir durum değil mi, peki bu kişilerin sayısını 7’ye çıkarıp üstüne bir de süper güçler eklediğinizi hayal edin, işte Scott Pilgrim tam da bu durumla karşı karşıya.
Scott Pilgrim’in Değerli Küçük Hayatı (Scott Pilgrim’s Precious Little Life) adlı çizgi roman; yazar ve çizerliğini Bryan O’Malley‘in yaptığı ve ülkemizde İthaki Yayınları‘nın basmış olduğu, filme de uyarlanmış bir seridir. Şu an serinin sadece ilk cildinin çevirisi yapılmış durumda.
Scott, 23 yaşında ekonomik yönden sıkıntılar çeken ve bu nedenle arkadaşıyla beraber yaşayan bir genç. Sıradan bir yaşantısı olan dostumuzun aşk hayatı da epey durgun fakat bu, Scott’ın hayatına Knives Chau‘nun girmesiyle değişmekte.
Bir liseli olan Knives ile çıkmaya başlayan Scott, çok da olgun bir kişiliğe sahip olmamasından dolayı kendisine ayak uydurmakta zorlanmıyor. Scott, aynı zamanda arkadaşlarıyla oluşturdukları bir rock grubunda solistlik yapmakta. Pek fazla dinleyicisi olmayan bu grubun en büyük fanı yine Scott’ın kız arkadaşı Knives’dır.
Scott’ın “küçük” hayatı bir gece rüyasında görmüş olduğu ilginç kızı bir partide görmesiyle değişir. Sorup soruşturduktan sonra isminin Ramona Flowers olduğunu, Kanada’dan ABD’ye taşındığını ve Amazon’da kurye olarak çalıştığını öğrenir. Ramona’ya adeta kafayı takan Scott onunla yakınlaşabilmek için çareler aramaya başlar ve bunun sonucunda Amazon’dan sipariş vermeye karar verir. Geçen birkaç günün ardından nihayet Ramona siparişi getirir ve Scott ile tanışırlar. Onu rüyasında gördüğünü söyledikten sonra Ramona Scott’ın kafasında bir otoyol geçtiğini ve bu yüzden rüyasına girmek zorunda olduğunu söyler.
Bir randevuya çıkma kararı olan Scott ve Ramona, buluştuklarında bir kar fırtınası sonucu Ramona’nın evine gidip geceyi orada geçirirler. Bunun üzerine bir aşk üçgeni oluşturduğunu farkeden Scott ne yapacağını bilemez ve iki kız arasında kalır.
Scott ve arkadaşlarının sahne aldığı bir konsere hem Ramona hem de Knives gelir, fakat Scott’ı bundan daha büyük bir sorun meşgul edecekti, Ramona’nın eski sevgilisi Mathew Petel. Scott’ı Ramona’yla çıktığı için pataklamayı kafaya fena halde takmış olan Mathew’un mistik güçleri bulunmaktadır. Arkadaşlarının da yardımıyla Scott Mathew’u fena halde pataklar ve yenilgiye uğratır lakin arkasından gelecek olan 6 diğer eski erkek arkadaş vardır.
Kitabı okurken aldığım hazzı size anlatamam, yaş olarak aramızda fark olsa da Scott’ta bir çok kez kendimi gördüm ve bu empati bağı karakteri özümsememi çok kolaylaştırdı. Sadece Scott değil, ayrıca arkadaşları da bir yabancı değil adeta sizin arkadaşlarınızmışçasına bir his yaratıyorlar.
“Basit” gözü yormayan çizimleri kesinlikle hikayenin atmosferine çok güzel uyup duyguları da başarılı bir şekilde yansıtabiliyor. 80’ler 90’lar ve 2000’lerin adeta bir kokteyli olan serüvende beni rahatsız eden tek bir unsur vardı o da Scott’ın 23 yaşında olup reşit olmayan biriyle çıkması oldu. Fakat hikaye bunu gerektiriyorsa bize bir şey demek pek de düşmüyor sanırım. Sonuç olarak ilk cilt bana oldukça umut verdi ve devamını dört gözle beklememi sağladı. Figürcünün Seyir Defteri yazarı olarak Scott Pilgrim’in Değerli Küçük Hayatı serisini sizlere kesinlikle öneriyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!
FSD’yi Desteklemek İçin:
► INSTAGRAM
► DISCORD
► TWITCH
► TWITTER
► FACEBOOK
► BYNOGAME BAĞIŞ LİNK
► FSD tİSHO SATIŞ MAĞAZASI