Merhabalar sevgili FSD ahalisi. Star Wars severler olarak hepimizin ortak noktası, klonları sevmek olabilir sanırım. Bu yazımızda sizlere Klon Savaşları’ndan, öne çıkan klon taburlarından ve bu taburların içindeki en tanınmış klonlardan kısaca bahsedeceğiz. Keyifli okumalar dileriz.
(Yazıyı yazdığı için Büşra Yılmaz‘a teşekkür ederiz.)
Clone Wars (Klon Savaşları)
Clone Wars (Klon Savaşları), Galaktik Cumhuriyet (Galactic Republic) ve Bağımsız Sistemler Konfederasyonu (Confederacy of Independent Systems) arasında 3 yıl süren bir savaştı. Başlangıç olarak Geonosis Savaşı gözükse de asıl savaş bundan 10 yıl önce Naboo Gezegeni’nde Ticaret Federasyonu’nun (Trade Federation) ablukasında başlamıştı. Savaşın temelleri bu şekilde atılırken savaşın gidişatını değiştiren önemli adımlar da bu sırada atılmaya başlandı.
Bu adımlardan biri ve en kritiği, Senetör Palpatine’nin, Galaktik Senato’yu rahatsız eden dağılımlara son vereceğini söyleyerek Cumhuriyetin en yüksek rütbesi olan Şansölyeliğe yükseltilmesiydi.
Diğeri ise Jedi Ustası olan Sifo-Dyas’ın Kaminolu kloncularla iletişime geçerek bir ordu yaratılmasını istemesiydi. Bunu isterken Konsey ve Galaktik Senato’nun izni olduğunu söyledi fakat konseyden diğer ustalar bu tarz bir orduya karşı çıktı ve onu konseyden attılar. Fakat Sifo-Dyas’ın planlarını çoktan öğrenen Palpatine ya da diğer adıyla Darth Sidious, Naboo’da kaybettiği Darth Maul yerine tecrübeli Jedi Ustası Count Dooku ile iletişime geçerek, onun Cumhuriyete olan kırgınlığını da kullanıp Dooku’yu kendi tarafına çekti ve klonlama projesini ele geçirme düşüncesiyle önce Sifo-Dyas’ı öldürttü. Palpatine, Dooku’nun yardımıyla klonlama projesinin gizliliğini sağlamak için Kamino hakkındaki bilgileri Jedi arşivlerinden kaldırttı. Klonlar, Jango Fett adında seçilmiş bir kelle avcısından kopyalanmıştır.
Hazır halde bekleyen klon savaşçıları, Kamino’da diğer uçuş güzergahlarından kaçınarak Jedi’lerden gizlenmişti. Ancak bu gizleniş Obi-Wan Kenobi’nin onları bulmasıyla sona erdi.
Count Dooku, Geonosis Savaşı başlamadan önce Bağımsız Sistemler Konfederasyonu’nun başkanlığını üstlendi ve Palpatine’nin isteklerini yerine getirmeye devam etti. Ama unuttuğu tek şey ihanetin Sith’in kuralı olduğuydu ve en sonunda Palpatine’nin kışkırtması ile Jedi Şövalyesi Anakin Skywalker tarafından öldürüldü.
Jedi Ustaları tarafından önderlik edilen klon orduları savaşlarda başarılar alıyordu ama bu uğurda binlerce klon hayatını kaybetmişti. Fakat kimse onları bekleyen hazin sonu bilmiyordu. En başından beri planlarını başarıyla yerine getiren Palpatine, klonlama projesi sırasında, klonların beyinlerine özel bir çip taktırdı. Bu çip sayesinde klonlar, Palpatine tarafından verilen emirleri direkt olarak karşı koymadan yerine getirebileceklerdi.
Bu emirlerden birisi de “Emir 66”’ idi. Bu emir, Jedi’lerin Cumhuriyet’e ihanet ettiği ve görülen her Jedi’nin öldürülmesini içeriyordu. Klonlar Emir 66 verildiğinde beraber savaştıkları Jedi ustalarına sırt dönerek onları öldürmeye başladı. Bu emirle beraber Klon Savaşları bitti, Jedi düzeni yok edildi ve yeni bir Galaktik İmparatorluk kuruldu.
Bu savaş döneminde, klonlardan oluşan birlikler zafer için droidlerle karşı karşıyaydılar. Bu taburlardan bazıları önemli konumlardaydılar ve dikkat çekiyordular. Bunlardan bazıları 212. Saldırı Bölüğü (212th Attack Battalion), 501. Lejyon (501st Legion), 104. Bölük (104th Battalion / Wolfpack Battalion) ve Coruscant Muhafızları idi (Coruscant Guard).
212th Attack Battalion
212. Saldırı Bölüğü, Cumhuriyet Büyük Ordusuna bağlı olan Jedi General Obi-Wan Kenobi tarafından komuta edilip, Klon Komutanı Cody tarafından yönetiliyordu. Bölük, Klon Savaşları boyunca, Christophsis, Teth, Ryloth, Saleucami ve Geonosis‘teki ilk seferler ve Kiros, Sarrish, Moorjhone ve Umbara‘daki sonraki savaşlar dahil olmak üzere çok sayıda cephede savaştı.
Önemli üyeleri; Boil, Cody (CT-2224), Gregor, Longshot, Waxer ve Wooley’dir. Boil ve Waxer, bölüğün en iyi izcileriydi ve sık sık eğlenceli görevler aldıklarını belirtirdiler. Kendilerine verilen görevler genellikle en zoruydu.
Cody, mareşal komutanlığına terfi etti ve klon askerlerinin alabileceği en yüksek rütbelilerden birini aldı. Savaş alanı deneyimine ve liderlik becerilerine dayanarak, Jedi arkadaşları ve klon askerleri tarafından saygı görüyordu. Savaşta ustaydı ve çeşitli silahlar kullanırdı. Örnek olmaktan çekinmeyerek sık sık ön saflarda savaşır hatta gerektiğinde rakiplerine karşı yakın dövüş kullanırdı. Tambor Derin Uzay Merkezi Kuşatması sırasında miğferini takmak için yeterli zamanı bulamamıştı ve yaralanmasına rağmen yine de savaşmıştır. Ayrıca yetenekli bir pilottu.
501st Legion
501. Lejyon, Klon Savaşları sırasında Jedi General Anakin Skywalker ve Yüzbaşı Rex komutasında birçok savaşta bulundu. Birlik, Klon Savaşları boyunca, Nirauan, Tabyası, Christophsis, Teth, Umbara, Anaxes’te ve daha birçok cephede gmrev yaptı.
Önemli üyeleri; Jesse (CT-5597), Echo (CT-1409), Fives (CT-5555), Tup (CT-5385), Dogma (CT-6922) ve Rex (CT-7567)’tir. Jesse; Rex’in komutası altında, Ayrılıkçı lider General Grievous’un Saleucami’deki avına katıldı ve kaptanı hareketsiz bırakan bir yaralanmanın ardından Rex’in ekibinin liderliğini üstlenmişti. Savaş sırasındaki espri anlayışıyla tanınan Jesse, en güvenilir adamlarından biri olarak genellikle doğrudan Rex’e hizmet ediyordu. Son derece vatanseverdi ve Galaktik Cumhuriyet’e sadıktı; miğferini süsleyen tasarım ve yüzündeki dövme Cumhuriyet’in amblemini taşıyordu.
Fives, Tup öldüğü zaman Kamino’ya kadar eşlik etmişti. Fives, Tup’un ölümünün koşullarını araştırdı ve bu da onun, daha doğmadan önce klonlara yerleştirilmiş kontrol çiplerini öğrensmesini sağladı. Asker bu bilgiyi Şansölye Palpatine’e getirmeye çalıştı, ancak tüm bunların arkasında onun olduğunu keşfetti. Bu bilgileri birine anlatamadan Coruscant Muhafızı tarafın vurularak Rex’in kollarında öldü.
Tup, nispeten yeni bir klon askeri olduğu için Jesse, Rex, Dogma ve Fives ile hızla bir dostluk kurdu. Bununla birlikte, Ringo Vinda Savaşı sırasında, çürüyen biyoçipi arızalanması sebebiyle Emir 66’yı erken etkinleştirdi ve Jedi Ustası Tiplar‘ı vurup öldürmesine neden oldu.
104th Battalion (Wolfpack)
104. Bölük, Jedi Ustası General Plo Koon’un komutasında ve Komutan Wolffe tarafından yönetiliyordu. Kişisel olarak Wolffe tarafından yönetilen özel bir ekip olan Wolfpack’i de içeriyordu. Bölük, genellikle yardım ve kurtarma görevleriyle görevlendirildi.
Önemli üyeleri; Boost, Sinker ve Wolffe (CC-3636) idi. Boost, pozitif düşünen bir klon askeriydi. Bir kaçış kapsülünde sıkışıp kaldığında, birinin gelip grubu kurtaracağı umudundan asla vazgeçmedi.
Sinker, kendisinin ve diğer tüm klonların Cumhuriyet uğruna harcanabileceğine inanıyordu, ancak Plo Koon ona aksini garanti etti.
Wolffe, problem çözme ve strateji için doğal bir yeteneğe sahipti. Khorm Savaşı sırasında sağ gözü Ventress tarafından oyulmuştu. Yaralanmadan dolayı yüzünde bir yara izi taşımanın yanı sıra, Wolffe kayıp gözü için gümüş bir sibernetik göz takıyordu.
Coruscant Guard
Coruscant Muhafızları, Cumhuriyet’e hizmet ederken, Coruscant Güvenlik Gücü’ne yardım etmek için isyan kontrol askerleri olarak galaktik başkentte devriye gezmek, rehine kurtarma operasyonlarını yürütmek ve Cumhuriyet Yargı Merkezi, gözaltı merkezinde gardiyan olarak hizmet etmek gibi çeşitli görevleri yerine getiriyorlardı. Jedi’lere, senatörlere ve diğer diplomatlara dünya dışı görevlerde eşlik ederek yavaş yavaş Senato Muhafızlarının yerini aldılar.
Önemli üyeleri; Fox (CC-1010), Thire (CC-4477), Stone (CC-5869) ve Thorn idi. Komutan Fox, Coruscant Muhafızlarının en yüksek lideriydi. Coruscant’ın her yerinde, Cumhuriyet askeri üssünde koruma görevi, rıhtımlarda çalışmak, haydutları kovalamak ve Senato Binası’nı ödül avcılarından korumak dahil olmak üzere birçok yerde çalıştı. Aynı rütbeye sahip olsalar bile başka hiçbir asker onun yerini alamazdı. Son derece korkusuz olan Fox, en tehlikeli muharebe durumlarında bile birliği savaşa ilk süren kişiydi. Örnek performansı onu Cumhuriyet ordusunun en yüksek madalyalı askerlerinden biri yaptı.
Thorn, “Çekiç” adını verdiği bir Z-6 döner top kullanıyordu. Thorn liderliğindeki Coruscant Muhafızları, Senatör Amidala ve Rush Clovis’le birlikte, Galaksiler Arası Bankacılık Klanı’nın iktidar değişimini tartışmak üzere Scipio gezegenine gönderildiler. Ancak Ayrılıkçı lider Kont Dooku, Clovis’e kendisini iktidara getiren kanıtları vermiş ve karşılığında bankaların Bağımsız Sistemler Konfederasyonu’na katılmasını istemişti. Clovis, bankaların tarafsız kalmasını istedi. Fakat bundan hoşnut olmayan Dooku, birkaç Ayrılıkçı savaş gemisini Scipio’yu işgal etmek için gönderdi.
Thorn, Senatör Amidala’yı saldırı konusunda uyardı ve adamlarını savaş için hazırladı. Süper savaş droidleri, birden fazla BX serisi droid komandolarla birlikte klonların etrafını sardı. Askerler cesurca savaştı, ama sonunda Thorn dışında hepsi öldürüldü. Thorn daha fazla droid patlatmaya devam etti, ancak bir blaster tarafından vuruldu. Ancak, droidleri devirmek için “Çekiç”i yakın dövüş silahı olarak kullanarak savaşmaya devam etti. Birçok düşmanı yendikten sonra tekrar vuruldu ama göğsünden. İki kez daha vurularak onu dizlerinin üzerine çökertti, daha fazla savaşamaz hale geldi. Sonunda bir komando droidi onu tekrar vurdu ve cesur komutanı öldürdü.
Stone, genellikle, cephe hatlarının yakınındaki dünyalara tehlikeli görevlerde üst düzey Cumhuriyet yetkililerini korumakla görevlendirildi. Stone hem silahlı hem de silahsız savaş, keşif ve askeri taktikler konusunda eğitimliydi.
Son Sözler
Cumhuriyet Büyük Ordusu’na (Grand Army of the Republic) daha birçok bölük hizmet etti. İyi bir amaca hizmet ettiklerini sanan bu yüz binlerce klon askerini hazin bir sonun beklediğini kimse bilmiyordu. Keşke bütün bölükleri ve klon kahramanlarını sizlere detaylı bir şekilde anlatabilseydik. Fakat hepsini bir yazıya sığdırmak imkansız. Diğer bölüklere ayrı bir yazıda yer vereceğiz.
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederiz. Bir sonraki Star Wars yazımızda görüşmek dileğiyle.