Fransız Yeni Dalgası’nın öncü isimlerinden yönetmen Jean-Luc Godard 91 yaşında yaşamını yitirdi. Hayatının son yıllarını İsviçre’de yaşayarak geçiren efsanevi yönetmen, Fransız Yeni Dalgası yönetmenlerinden hayatta kalan son iki kişiden (Jacques Rozier ile birlikte) biriydi.
Breathless, Çılgın Piero, Alphaville, Kadın Kadındır gibi dünya sinemasına damgasını vurmuş yapımlarıyla parlayan ve sinema kariyerine filmler üzerine yazarak başlayan Godard, 7’den 70’e birçok parlak yönetmene ilham olmuştu. Öyleki (Kendisi ondan pek haz etmese bile) Quantin Tarantino kendisine olan hayranlığını her daim belli etmişti. Cahiers du Cinema dergisinde yazmaya başladığı eleştiri yazılarıyla 50’lerde fikirlerini yazıya aktaran Godard, İsviçre’de tamamladığı eğitiminin ardından Fransız sinema yönetmenleri ve yazarlarıyla birlikte oluşturduğu Fransız Yeni Dalga akımının en öne çıkan temsilcilerinden biriydi. Fransız aktrist Anna Karina ile ilişkisini filmlerine taşıyan, geçtiğimiz yıl aramızdan ayrılan ünlü Fransız aktör Jean Paul Belmondo‘yu neredeyse parlatan Godard, Yeni Dalga filmlerinden sonra bir süre politik filmler çekmeye ve fikirlerini saniyede 24 karede anlatmaya devam etti. Onun için sinema imgeden ibaretti. Öyle ki filmlerinde kendinden olanı daha fazla öne çıkaran ve “imge”yi sönükleştiren David Lynch gibi yönetmenlere karşı çıkmıştı. Sinemanın asi çocuğu Godard, kimine göre bir sinemacı değildi. Sinemanın tam olarak kendisiydi.
Artık başka diyarlarda, belki ölümünden önce kalbini kırdığı (bkz.Faces Places) Agnes Varda‘yla belki de geçen yıl aramızdan ayrılan Jean Paul Belmondo‘yla filmler yapmaya devam edecek. Maalesef biz hiçbirini izleyemeyeceğiz. Sinema asi ruhunu bugün kaybetti. Huzur içinde uyu büyük usta Godard.
FSD’yi Desteklemek İçin:
► INSTAGRAM
► DISCORD
► TWITCH
► TWITTER
► FACEBOOK
► BYNOGAME BAĞIŞ LİNK
► FSD tİSHO SATIŞ MAĞAZASI